İNSANLIĞA MAL OLMUŞ DEĞERLER!

Büyümek acı vericidir. Değişim acı vericidir. Ama hiçbir şey ait olmadığınız bir yerde sıkışıp kalmak kadar acı verici değildir.

Şunu kesinlikle kabul edelim! Hayatta acıyı yaşama gerçeğini kabul etmediğimiz sürece huzurumuz olmaz. Hayatımızın hangi alanlarında geride kaldığımızı hissedersek hissedelim, başarıyı elde etmediğimiz sürece aynı döngülerin etrafında dönmeye devam edeceğiz.

Fedakarlık olmadan başarıyı elde edemezsiniz ve fedakarlık acı vericidir. Disiplin olmadan başarıyı elde edemezsiniz ve disiplin de acı vericidir. Tutku olmadan başarıya sahip olamazsınız ve herhangi bir şey hakkında tutkulu olduğunuzda acı çekme riski vardır.

Değer bilinciyle yapılan her davranış, her duruş ve her kavrayış inanılan ilkelere ya da kişinin kendisinden beklenildiğine inandığı taleplere uygun şekilde olmalıdır. Değer vermek, saygı duymak, değerli kılmak asla bir çıkar çerçevesinde olmamalıdır.

Tüm insanlığın ortak duygusu olarak yaşatılan insanlığa mal olmuş değerler vardır. Olayların beklentilerin dışında gerçekleşmesi, ortak tepki verilmemesi insani değerlerin kaybolmasına ve sonuçta insanlığın yara almasına neden olabiliyor.

Sevgi, saygı, merhamet ve hoşgörü gibi değerler insanın ruhunda var olan yaşatılması gereken değerlerdir. Şayet bu değerler yaşatılmaz ise evrensel değerler içinde yer alan eşitlik ve adaletin tesis edilmesi hedefine ulaşmak mümkün olmaz.

Acıdan nefret ediyoruz. Garip olmaktan nefret ediyoruz. Veba gibi küçültmekten kaçınırız. Cevaplara sahip olmamaktan nefret ediyoruz. Bizden farklı görüşlere, değerlere veya inançlara sahip insanların çevresinde olmaktan hoşlanmıyoruz.

Eğer bir insansanız, dünyada yaşıyorsanız ve bir mağarada veya ormanın ortasında izole bir münzevi değilseniz, o zaman sizi en zor şekillerde zorlayacak olanla karşılaşacaksınız. – Bunlar bir patron, bir iş arkadaşı, bir doktor, bir hasta, bir öğretmen, bir öğrenci, bir anne-baba, bir çocuk, bir akraba, bir sınıf arkadaşı, yolculukta yanınızda oturduğunuz bir kişi veya bir müşteriniz olabilir. Amacımızı yerine getirmek, hayalimizi yaşamak, hayatta kalmak, gerçek ve kalıcı bir başarı elde etmek için; her şeyden ders çıkarmak ve bahane üretmemek gerekir.