Her bir toplumda gıybet, dedikodu, hayasızlık ve merhametsizlik artmışsa bu kesinlikle imanın, inancın menfaate dönüşmüş halidir. Dikkat edin bunun tek sebebi kibirdir. Kibir nedir? diye sorsanız! emin olun kibir,“tokluktur, kendini beğenmişliktir, haddini-hududunu aşmaktır.” Bir insanın kendisi olması, kimseye özenmemesi ve Allah’tan başkasına rıza göstermemesi, dünyadaki en büyük zenginliktir.
Çağımızın en büyük hastalıklarından biri de “Allah’ın rızasından çıkıp başkasının rızasına girmektir.”
Ülkemiz genelinde insanların birbirine muhalefet olmaları, siyasi düşüncelerin kişiler arasına ikilik sokması, ehli sünnet dışı cemaatlerin sen kötüsün ben iyiyim kavgası gibi bir çok fitne tohumları ekmiştir. Oysa Resulullah (s.a.v.) bir hadisinde ”Size geçmiş milletlerin haset ve kin hastalığı sirayet etti bunlarkazıyıcıdır bilesiniz; kazıyıcı derken saçı kazırlar demiyorum dinikazıyıcıdırlar. Nefsini kudret elinde tutan Zat’a yemin ederim ki; sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.
Birbirinizi sevmeye yardımcı olacak şeyi haber vereyim mi; aranızda selamı yayınız” Bizim gayemiz Rabbimize kulluk borcunu ödemek ve kimseye muhtaç olmadan ülkemizi en iyi noktalara çıkarmaktır. Biz ise malesef hep tersini yapmaya devam ediyoruz. Yalan yanlış haberlerle hep birbirimizi kötüleme, kin ve nefret duygularıyla karalamaya çalışıyoruz. Hem ahiret gidiyor hem de insanların gözünden düştüğümüzün farkına bile varamıyoruz. Kendimize gelelim ve birbirimizi sevmeyi öğrenelim. İyi ve güzel davranışlarla bulunduğumuz köy, kasaba, şehir her neredeysek birbirimize örnek olalım. İyi insanı herkes sever hatta vadesi dolunca hayatta kalanlar iyi insandı der ve onu rahmetle anar. Peki kötü insan nasıl anılır siz karar verin…
YORUMLAR