Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Erhan BOZKURT

ERHAN BOZKURT – ASYA’NIN KIZIL KOLLARI!

Soylu ve soğuk bir Şubat gecesinden selamlar…

Bir kış sabahının taze ışıklarıyla Alperen yamaçlarının dizgin doruklarından, Bereketli Metehan Dağlarına bir ışık seli gibi akarken, Asya’da kızıl kollarının aktığı asude bir ölüm ülkesindeyim. Boz dağların ıslak zeminleri, kara bahtlı kayaları, ölüm kokusu sinmiş toprakları…

Pablo Neruda bir yazısında şöyle der; “Ağır ağır ölür alışkanlığının kölesi olanlar, her gün aynı yoldan yürüyenler, yürüyüş biçimini hiç değiştirmeyenler, giysilerinin rengini değiştirmeyenler, tanımadıklarıyla konuşmayanlar. Ağır ağır ölür, yolculuğa çıkmayanlar, okumayanlar, müzik dinlemeyenler, gönlünden incelik barındırmayanlar.”
Hayat bir farkındalıktır, gezip görmeyenler, sorgulayıp araştırmayanlar, bilmeden konuşanlar; sinelerinde hep aynı duyguları, aynı düşünceleri taşır. Dünyaca ünlü filozofların, şairlerin, kâşiflerin seyahat etmeleri sonuncunda birebir yaşayıp tecrübe edinmeleri sonucu hafızalara kazındıklarını biliyoruz.

Bugünkü yazımızda yurtdışına ilk adımı atabilmek ve seyahat etme cesaretini göstermeye yardımcı olabilecek; içimizde ki ‘bizi’ bulmaya çalıştık. Gezmek her ne kadar farkındalık kazandırsa da! Bir yolculuğun en iyi ölçüsü sadece katedilen kilometreler değil, yolculuk sırasında çekilen sıkıntılar, fedakar dostluklar ve ortam koşullarıdır.

Elbette ki! Hayat, bazen seçim şansı vermez insana. Bazen bitti sandığınız yerde başlar herşey… ve bazen de hayat sizi alır hesap etmediğiniz bir yeree bırakır. Orada, yaşamak istediğiniz gibi değil de yaşanması gerektiği gibi yaşarsınız. Tam da öyle bir dağdayız. Benim çocukluğum dağlar arasında küçük bir köyde geçti. Dağları en iyi ben bilirim. Dağlarda gezmek elbette güzel ancak burası süslü bir şehir hayatına benzemez. Burada herkes kefeni cebinde gezer. Çünkü dağların şakası olmaz. Dağlarda sıkışıp kaldığınızda size yardım eden tek şey kendi kaderinizdir.

Asya’nın kızıl kollarında hayatta kalabilmek göründüğü kadar kolay değildir. Bu topraklarda merhametin ve muhabbetin sürmesi ancak ve ancak adaletin tecelli etmesiyle mümkündür.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER