Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Bağımsız Batman Gazetesi

ERHAN BOZKURT – HİSTRİONİKTEN KURTULMAK MÜMKÜN MÜ?

Son zamanlarda hastalıklar almış başını gidiyor. Kime sorsak; ya hastayım, ya da rahatsızım der. Peki ne oldu da bu kadar çabuk hastalanır olduk?

Hastalıklar, hem psikolojik, hem de biyolojik olarak her tarafımızı kuşatmış durum. Biyolojik hastalıkların başlıca nedenleri; Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar, prionlar, DNA materyalleri, vücut sıvıları, diğer mikroorganizmalar ve bunlarla ilişkili alerjen ve toksinlerdir. Vücudumuz spordan uzak ve hareketsiz kalınca hastalıklar baş göstermeye başlar. Ayrıca vücudumuz da depolanan elektriği üzerimizden atamadığımız takdirde, bedensel ve zihinsel yorgunluğa, kas ağrılarına ve kaslarda krampa neden olan ağrılar başlar. Vücudun fazla elektrik yüklü olması cilt sağlığının bozulmasına ve zamanla ciltte sarkmalara neden olabilir. Aynı zamanda strese ve psikolojik sorunlara da yol açabilir.

   Doğal ve bitkisel ilaçlar tüketmek yerine sürekli kimyasal ilaçlara başvuruyoruz. Doğal vitaminler almak yerine kimyasal ilaçlar kullanmak bizi adeta ilaçlara bağımlı hale getirmektedir. Canlı bir ortama gitmek yerine sürekli yalnızlığı tercih ettiğimiz için iyleşemiyor, iyileştikçe de hemen hastalanıyoruz. Tüm hastalıkların başında psikolojik etmenler yatmaktadır. Yalnız kalmak duyusal izlenimin ve gergin bir bekleyişin artmasına yol açmaktadır.

   Peki nedir Psikolojik etmenler?
En başta yalan söylemek… yalan söylemeyi normal görmek ve söylenen yalanlara inanmak bizleri adeta soyutlaştırır. Gerçekleri olduğu gibi değilde istediğimiz gibi görmeye başlarız… bu durum önce ‘Psikoz’ yani gerçeklikle ilişkinin kesilmesine sebep olur ancak daha sonra ‘Histrionik’ yani kişilik bozukluğuna sebebiyet verir. Histrionik, yaygın rastlanan bir psikolojik bozukluktur. Kişinin ben merkezli oluşu, olayları hayal ettiği gibi görmesidir.

   İslamiyet inancı hiç birşeyi sebepsiz yere yasaklamaz. Örneğin gıybet, dedikodu, hased, kin ve nefreti haram kılmıştır. Çünkü bu duygular insanın kalbinin kırılmasına, onurunun incinmesine, sevgi ve saygı bağlarının körelmesine neden olmaktadır.

Bu duygular kalbi kötüye kullanır. Kalbin kötü duygular beslemesi zamanla mutsuzluk ve umutsuzluk vakalarını doğurur. Bu durumlar önce Histrionik ancak daha sonra kronik hastalıkların oluşmasına sebep olmaktadır.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER