Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Aytek TAZ

AYTEK TAZ – DİLAN: COŞKUNUN VE UMUDUN SESİ

Kürt coğrafyasında bazı kelimeler vardır ki sadece bir ad, bir sözcük değildir; başlı başına bir kimlik, bir duygu taşıyıcısıdır. “Dilan” da onlardan biridir.

Çoğu kişi bu ismi duyunca yalnızca gülüşü güzel bir kadın adı sanır ama işin aslı çok daha derindir. Dilan, Kürtçe’de “gönül, yürek” anlamına gelir. Bazen “coşku, sevinç, halay” manasında da kullanılır. Yani hem kalbin en derin yerini hem de toplumsal birlikteliğin en renkli anlarını içinde barındırır.

Kürtler için “Dilan” sadece bir kız çocuğuna verilen isim değildir; aynı zamanda bir düğünün adı, bir şarkının nakaratı, bir toplu halayın ritmidir. Düğünlerde def eşliğinde söylenen stranların bir kısmı “Dilan” diye başlar. Çünkü Dilan, coşkunun topluca yaşanmasıdır. Bir araya gelen yüzlerce insanın el ele tutuşup saatlerce halaya kalkmasıdır.

Bu kelimenin kadınlarla özdeşleşmiş olması ise tesadüf değildir. Kürt kültüründe kadın, hem direncin hem duygunun merkezi olmuştur. “Dilan” adını taşıyan kız çocukları, isimleriyle birlikte hem yüreğin ağırlığını hem de sevincin sorumluluğunu yüklenir. Her Dilan, bireysel kimliğinin yanı sıra kolektif bir anlamın da temsilcisidir.

Bugün Batman’dan Diyarbakır’a, Van’dan Mardin’e, hatta İstanbul’un kalabalık sokaklarından Avrupa’nın büyük şehirlerine kadar binlerce genç kadın “Dilan” ismini gururla taşır. Kimisi üniversite sıralarında, kimisi düğün meydanında, kimisi de sosyal medyada bu ismin izlerini sürdürür. Onların her biri farklı hayatlara sahip olsa da isimleri sayesinde ortak bir duygu dünyasında buluşurlar. Çünkü her Dilan, kendi kişisel hikâyesinin ötesinde, bir halkın ortak hikâyesine de bağlıdır.

Halay meydanlarında bu bağ daha görünür hâle gelir. Davul ve zurnanın sesi yükseldiğinde, eller kenetlendiğinde ortaya çıkan şey sadece bir dans değildir. O an, toplumsal hafızanın en canlı ifadesidir. Ve çoğu zaman bu coşkunun adı “Dilan” olur. Yani Dilan, bireyden topluma, kalpten meydanlara uzanan bir köprü gibidir.

Aynı zamanda edebiyatta ve müzikte de sıkça karşımıza çıkar Dilan. Stranlarda, şiirlerde, modern şarkılarda… Bazen sevgiliye sesleniştir, bazen sılaya özlemdir, bazen de bir halkın sevinciyle hüznünü aynı anda taşıyan bir dizedir. Bu yönüyle Dilan, sadece bir kadın ismi değil; Kürt sanatının ilham kaynaklarından biridir.

Ve belki de en güzeli şudur: Dilan bir isim olmaktan çıkıp, bir seslenişe dönüşür. Kürt anneler kızlarına “Dilan” diye seslendiğinde aslında “gönlüm” der. Sevenler sevdiklerine “Dilan” dediklerinde, “kalbim” diye fısıldamış olurlar. Bu yüzden Dilan, Kürtlerin dilinde sevginin, direncin ve coşkunun en saf haliyle yankılanır.

Belki de bu yüzden Dilan, bir halkın kimliğini anlatan en sade kelimelerden biridir. Çünkü her Dilan bir gönül, her gönül de bir halkın hikâyesidir.
Dilan sadece bir isim değildir; Kürtlerin gönlünde yankılanan bir ritim, geçmişten geleceğe uzanan bir köprüdür. Her Dilan, kendi hikâyesiyle bir halkın ortak duygularını taşır. Ve her “Dilan”a sesleniş, aslında Kürtlerin yüreğine yapılan bir selamdır.
Sağlıcakla kalın…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER