Herkes kendi hayatı ve çocuklarının bu dünyada rahat etmesi için evvela türlü fedakârlıklarla gecesini gündüzüne katıp çalışarak dünyalık peşinde koşmaktadır.
Çocuklarının da dünya hayatında rahat edebilmeleri için okullara göndermekte, okullarında başarılı olmaları ve en iyi mevkilere ulaşmaları için türlü kurslara göndermektedirler. Hatta okullarından mezun olduktan sonra bile yüksek lisans ve doktora yaptırarak daha da iyi yetişmelerini sağlamak için her türlü fedakârlığı yapmaktadırlar. Niçin bütün bu koşturmaca, telaş, heyecan ve fedakârlıklar? Üç günlük dünya hayatı için. Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz şu kısacık bir dünya hayatı için!
Halbuki ahiret hayatı ebedi bir yurt ve hayattır. Ya cennetlerde türlü nimetler içinde ya da cehennemlerde türlü azaplar içimde yaşanacak ebedi bir hayat. Ebedi diyoruz çünkü bizim tahmin edemeyeceğimiz kadar belki de trilyonlarca sene sürecek bir hayat. Neden bunu dedik? Çünkü hiç bir şey baki değildir. Her yaratılanın bir ömrü ve bir sonu vardır. Baki olan yalnız Allah’ın zatıdır.
28/KASAS-88: Ve Allah ile beraber başka bir İlâh’a dua etme (ibadet etme). O’ndan başka İlâh yoktur. O’nun Zat’ı hariç her şey helâk olucudur. Hüküm O’nundur. Ve O’na döndürüleceksiniz.
Allah’tan başka İlâh yoktur, buyruluyor. Allah’ın zat’ının dışında her şeyin, herkesin helâk edileceği belirtilmektedir. Hüküm vermek Allah’a aittir. Bütün ruhlar Allah’ındır. Çünkü Allah tarafından üfürülmüştür.
32/SECDE-9: Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem’î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
“Bütün ruhlar Allah’a döndürülecektir.”
55/RAHMÂN-26: Bütün kişiler (insanlar ve cinler) fanidir (yok olucudur).
55/RAHMÂN-27: Ve celâl ve ikram sahibi Rabbinin Vechi (Zatı) bâki kalacaktır.
Çünkü bir gün mutlaka cennetin ve cehennemin arzı ve semaları durdukça, Allah yok etmeyi dileyinceye kadar sonsuz bir zaman orada kalacaklardır.
11/HÛD-106: Şaki olanlara gelince; artık onlar, ateştedir. Onlar, orada (yüksek sesle inleyerek ve) çok zor bir şekilde soluk soluğa, nefes alıp verirler.
11/HÛD-107: Onlar, semalar ve yeryüzü (cehennemin semaları ve arzı) durdukça orada ebedî kalanlardır (kalacaklardır). Rabbinin dilediği şey (cehennemi yok etmeyi dilemesi) hariç. Muhakkak ki senin Rabbin, dilediği şeyi yapandır.
11/HÛD-108: Fakat mutlu olanlar, artık cennettedir. (Cennetlerin) semaları ve arzı durdukça, Rabbinin dilediği şey (cenneti yok etmeyi dilemesi) hariç, onlar orada ebedî kalanlardır (kalacaklardır).
Devam edecek inşallah…
YORUMLAR