MELİKE BOZKURT: GENÇLERİN FERYADI VE SOSYAL YAŞAM

Okuyabileceği zaman bir test kitabı, acıktığında kantinden bir tost, okula gidişlerinde cebinde beş kuruşu olmayan gençlerimize mi üzülelim yoksa bu halinden bu durum karşısında halinden memnun olanları ya da maddi durumu olmayıp okumakla beraber çalışmak zorunda olan gençlerimize mi Üzülmeli?

Ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar yüzünden hem çalışmayı hem de okumayı tercih etmek durumunda kalan çocuklarımıza yazık değil mi? Oysa ki kiminin Doktor, kiminin Mühendis olmak gibi hayalleri varken ne yazık ki onların, yaşamak zorunda kaldığı hayat, dramatik bir film şeridi gibi gözlerimizin önünde kayıp gidiyor.

Yaşamakta olduğumuz bu ekonomik kriz, yalnız gençlerimizin değil, aslında hepimizin krizidir. Hiç bir genç eğitimden geri kalmamalı ve geleceği çalınmamalı! Evlilik yolundaki gençlerimizin çok zor bir süreçten geçtiklerine şahit oluyoruz, ne yazık ki evlenmek isteyip te karşılaşacağı masrafları düşündükçe, durmadan çalışarak yaptığı birikiminin evlilik için yetmeyeceğini düşünüp kaygı ve telaş içinde kıvranan gençlerin evlilik hayalî bir bir suya düşerken, kolaylaştırmak yerine zorlaştıran sistem ve buna bağlı olarak buna çanak tutan bazı ailelerinin de vebal altında kaldığını söylemek yerinde olacaktır.

Ekonomik krizinin gençlerde yarattığı kötü intibayı görmek için düştükleri durumları görmek için, genel anlamda baktığımızda, “artık okumam” “hem maddi imkanım yetmediği için okul masraflarımı dahi karşılayamıyorum” neden ve nasıl okuyayım diye feryatlar duymak mümkündür.

Nasıl evleneyim? fahiş eşya, altın ve ev kıtalarının fiyatlarından dolayı yuva kurmak hayal ve ben bunları alamadıktan sonra nasıl evlenebilirim diye feryat eden o gençler bizim gençlerimizdir ve lütfen bu sese kulak verelim.