Nöbetçi Eczaneler
Filistin halkına destek amaçlı kurulan direniş çadırı gönülleri gülistan caddesinde halka açık bir basın açıklaması düzenledi
Direniş Çadırı Sözcüsü Osman GÖK’ün okuduğu basın toplantısında şu ifadelere yer verildi.
GÖK; 7 Ekim 2023. Destansı Aksa Tufan’ı zülme, işgale, sömürüye, ahlaksızlığa, riyakarlığa alışmış bir dünyaya hakkı, hakikati, direnişi, insanlık onurunu yeniden hatırlatmak için çevresi bereketlendirilmiş kutsal topraklardan doğdu. Tam bir yıldır yüzbinlerce şehitle birlikte yakılan bu özgürlük meşalesi zulmün karanlığındaki dünyamızı aydınlatıyor. Selam olsun kutlu direnişe, selam olsun mübarek Aksa’nın tufanına.7 Ekim’den bugüne tüm dünyanın gözleri önünde Filistin halkı kendi topraklarında bir soykırıma maruz bırakılıyor. İşgalci ve soykırımcı İsrail rejiminin kana susamış ordusu insanlığın asırlardır üzerinde ittifak ettiği ahlaki ve insani ilkeleri çiğnemek konusunda hiçbir tereddüt göstermiyor. İşledikleri cinayetleri aynı zamanda 2 milyara yakın Müslüman dünyanın değerlerini çiğneyerek şımarıkça kayda alıp yayınlamak noktasında da korkularının olmadığı görülüyor. Onlara bu cesareti ve özgüveni veren şeyin geri kalan dünyanın 3 maymunu oynaması olduğunun şuurundayız. Gazze halkı meşru direnişini ortaya koyarken onları yaralayan bir diğer nokta geri kalan dünyadaki iktidar ve sermaye sahiplerinin bu ahlaksız orduya ve devlete verdikleri destek, halkların suskunluğudur. Bugün bu pervasızlık Lübnan’a sıçradı. Bu meydanlardan soruyoruz; Bağdat’a, Erbil’e, Kahire’ye, Abu Dabi’ye ya da İstanbul’a sıçradığında mı harekete geçilecek? Eğer öyleyse Filistinli bir çocukla sizin çocuklarınız arasındaki fark nedir ki şimdi sadece izleniyor
Ey vicdanı Gazze halkının izzetli direnişi ile atanlar;
.
UTANIYORUZ! Çünkü halklar meydanlarda kardeşleri için aylardır ter dökerken Türkiye’de dahil olmak üzere gemiler İsrail’in işgali altındaki limanlara ulaşmaya devam ediyor.
UTANIYORUZ! Çünkü her gün çocuklar açlık ve susuzlukla baş başa bırakılıp, bombalar altında katledilirken hala İsrail’i tanıyan, siyonistlerle gizli ya da açık ilişki içinde olan iktidarlar Müslümanlara hükmedebiliyor.
Osman GÖK, Gazze halkını katleden, Lübnan’da savaş suçu işleyen Siyonist çetenin askeri malzemelerinin tedariğinde görev alan SOCAR, BOTAŞ, ZORLU, BP, Tüsiad veya Müsiad üyesi kirli şirketler hala bu topraklarda barınabiliyor, evet izzetli direnişin yanında zillet içinde UTANIYORUZ! Sermaye gruplarının desteğini yanına alarak Filistin’i iç siyaset malzemesi yapanları şiddetle kınıyoruz.İsrail ve sömürgeci dostları uzunca bir süredir bu topraklarda mezhebi ayrışmaları, etnik kimlikleri, bölgesel sorunları kullanarak bizleri zayıf bıraktı. Sadece Müslümanlar değil bu toprakların.
Gazze Beyruttur; Beyrut Hama, Bağdat Kabildir, İstanbul Kahire. Direnişin dediği gibi kanımız da acımız da kaderimiz de birdir. Özellikle Hizbullah genel sekreteri Hasan Nasrallahın şehit olduğu suikastte aynı gün Lübnan Cemaati İslami lideri Musab Halaf’ın, Hamas’ın Lübnan sorumlusu Fetih Şerif Ebû el-Amin’in, FHKC liderlerinden Muhammed Abdül Aal ve İmad Avde’nin ve Devrim Muhafızlarından Abbas Nilfuruşan’ın şehit olması, direnişin şiiyle Sünniyi, sosyalistle İslamcıyı bir araya getirdiğini göstermiştir. Çünkü İsrail bu bölgenin ezilmiş halklarının, Şii mi, Sünni mi, sosyalist mi islamcı mı olduğuna bakmadan saldırmaktadır. Bu Şanlı direniş İsrail’in körüklediği bu sanal ayrılıkları aşabilenlerin omuzlarında yükselmektedir.İsrail bir talan ve ifsad rejimidir. Bu rejim üzerinden elde edilen her türlü gelir çocuk kanları ile bezenmiştir. Müslüman halklar kanla bezenmiş bir ticaretin karnı ateş dolduracağını bilir. O halde ey yöneticiler İsrail’e giden petrolü hangi ahlakla açıklayacaksınız. Kestik dediğiniz ticaret üçüncü yollarla sürüyorken, petrol akmaya devam ediyorken ve Siyonist rejimi kollayan yabancı üsler hala faalken nasıl Filistin’in yanında olduğunu iddia edebilirsiniz?Ey sömürgeye, işgale ve soykırıma karşı canı ve malı ile mücadele eden halkların kardeşleri;
Size düşen ya İsrail’le olan kirli ilişkinizi bitirmek ya da halkların öfkesinden nasibinizi almak olacaktır. Giden petrolü kesmek artık bir izzet ve şeref meselesidir. Aylardır Botaş’a yaptığımız açık çağırıyı tekrarlıyoruz: İsrail’in en büyük petrol tedarikçilerinden Azerbaycan’ın petrolünü taşıyoruz. Bu petrol Türkiye üzerinden geçerek İsrail’in rafinerilerine ulaşıyor. Gazze’ye bomba yağdıran uçakların ve tankların yakıt depolarına giriyor. Bu affedilemez suçu nasıl sürdürüyorsunuz? Hala bu topraklardan, Kürecik’ten İsrail’e askeri bilgi gidiyorsa atalarımızın mirası adına UTANIYORUZ!
İsrail’in en büyük stratejik ortağı ABD’nin bölgedeki en önemli üslerinden İncirlik’in açık olması affedilemez. Bu üsler kapatılmadıkça, İslam dünyası halkları arasına nifak sokacak politik söylem ve eylemlerden uzak durulmadıkça soykırımcı ve işgalci İsrail’i desteklemeye devam etmiş olacağız. Bölgenin kadim kentlerini yok eden bu barbarlığa karşı uluslararası hukuk kuralları işletilmesi adına AB’ye baskı yapılmalı, yabancı üslerin faaliyetleri derhal askıya alınmalıdır.Bizler Gazze halkı, Beyrut halkı ve Ortadoğu’da sürgün edilen ya da zillete mahkum edilen tüm halklar özgürlüğüne kavuşuncaya kadar meydanları doldurmaya devam edeceğiz. Yaşasın küresel intifada, yaşasın direniş.