Yurtseverler Partisi (PWK) Batman Kadın Komisyonu yaptığı açıklamayla işlenen kadın cinayetlerini gündemine taşıyarak kesin çözümlerin bulunması çağrısında bulundu.
PWK Kadın Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, doğrudan devlet güdümlü Kadına Şiddet ve ölüm! Dün Teresa Kardeşler, bu gün Leyla Qasım, Taybet Ana, dondurucuda saklanan Cemîle Çağırga, Jîna Emînî ve daha nice Kürt Kadınları..
Yıl 1960…Yer Dominik Cumhuriyeti…
Üç kızkardeş, Patria, Minerva ve Maria Teresa, eşleriyle birlikte Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı baş kaldırdılar ve Patria, bu amaç doğrultusunda 1960 Haziranı’nda Clandestin Hareketi’ne öncülük etti ve diğer kızkardeşler de bu yola baş koydular. Çok zulüm gördüler, hapsedildiler. Sonunda Trujillo, itiraf etmişti: Bu hareket, onun diktatörlüğünün önündeki en ciddi tehditlerden biriydi.
25 Kasım 1960’ta, 3 kızkardeş, yaşamlarını yitirdi. Trafik kazasında öldükleri duyuruldu ama gerçek ortaya çıkmıştı: Tecavüze uğrayıp öldürülmüşlerdi. Ama onların başlattığı hareket, bir yıl sonra Trujillo diktatöryasının yıkılmasına vesile oldu.
Evet, Trujillo rejimi onları öldürmüştü; ama onlar, insan hakları yolunda, özellikle kadın özgürlük hareketinde sembol oldular. Bu münasebetle 1999 yılında, Birleşmiş Milletler, 25 Kasım’ı “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak ilan etti.
Dün Leyla Qasım,bu gün de Jîna Emînî, , Kürt Ulusunun bağımsızlığı ve insan hakları yolunda, özellikle kadın özgürlük hareketinde tüm dünyada sembol oldular.
Kadına yönelik şiddet, kadınların ev içinde veya toplumda maruz kaldıkları fiziki, cinsel veya psikolojik her türlü tehdit, baskı ve özgürlük kısıtlamalarının adıdır.
Eril kültürün baskın olduğu her yerde olduğu gibi, maalesef Kürtlerin yoğun yaşadığı dört Bölge’de de Kürt kadınları şiddete maruz kalmakta; öldürülmekte, tecavüze uğramakta, çeşitli yöntemlerle özgürlüklerinden edilmekteler. Ev içinde, iş yerlerinde, sokakta, üniversitelerde vs…
Ve ayrıca, Kürt kadını, sadece eşi, yakını, akrabası olan erkekler tarafından değil, esas olarak onlarca yıldır Devletlerin militarist, cinsiyetçi, şöven şiddetine, saldırılarına maruz kalmıştır, kalmaktadır. Eğer kadın cinayetleri politik ise, dili, varlığı bile yok sayılan, her türlü milli ,demokratik hak ve özgürlüğünden yoksun bırakılan bir milletin kadını olarak Kürt kadınlarına yönelik şiddet, yüz katı kadar politiktir ve çok güçlü bir karşı çıkış gerektirmektedir.
Şiddet uygulayanlara uzaklaştırma, yakın koruma gibi birçok tedbiri düzenleyen; kadınları maddi olarak güçlendirmekten kimlik değiştirmeye birçok hak tanıyan ve kadın örgütlerinin yıllarca süren mücadelesi sonucu yürürlüğe giren 6284 etkin uygulandığı takdirde kadınları koruyor. Ancak bu yasaların yeterli olmadığı, Dünya ülkelerinin tecrübelerinden yararlanılması gerekiyor.
Biz, Yurtseverler Partisi (PWK) olarak, tüm Kürt halkına ve dünyaya çağrı yapıyoruz;
yaşamın tüm alanlarında, kadınların maruz kaldığı fiziki, cinsi, etnik, dinsel, mezhepsel, ekonomik, sosyal her türlü şiddete güçlü bir sesle karşı çıkalım ifadelere yer verildi.