ELEŞTİRİ, BAŞARI MERDİVENİNİN BİRER BASAMAĞIDIR

Efendim, en son söyleyeceğimi en başta söyleyerek yazıma başlamak istiyorum. “ELEŞTİRİ, DÜŞMANIN DOĞRULTTUĞU SİLAH DEĞİL, DOSTUN UZATTIĞI EL’DİR”. Bu söz dizesi bile, başlı başına eleştirinin anlam ve önemini hepimize bariz bir şekilde göstermektedir.

Evet değerli okurlarımız, özellikle hile hurda veya hakkıyla zirvede olanın, kendisini kusursuz saydığı bir zamanı yaşıyoruz. Eleştiri yapamama, eleştiriye gelememe ve özeleştiride bulunamama halleri aklını yitirmiş bir deli gibi başını almış gidiyor.

Başarısız olduğunu düşünüp istifa eden birinin affını istediği, eleştirilenin eleştireni düşman bellediği, eleştirmeye niyetlinin, “acaba eleştirirsem, eleştireceğim kişi bana ne der? Ya da bir daha telefonlarımı açar mı? Ve dahası, bir işim düşerse işimi görür mü?” Vb. Düşüncelerin olduğu bir yerde eleştiri kültürünün giderek tükenmesi de kaçınılmaz gerçek bir hâl alır.

Eğitim, bireyi bir yere getirebilir evet ama, olumlu ya da olumsuz yöndeki eleştirileri iyi okuyup değerlendirmek ve hatta bunu fırsata çevirebilmek kişiyi eğitimin getirdiği noktanın daha da ötesine taşır.

Eleştiri kültürünün olduğu bir yerde, yağ kullanımı da azalır, hatta bazen yağa da gerek duyulmaz! Eleştirinin olduğu bir yerde yağın bir işe yaramayacağı gibi, yağdanlıklar! da artık beş para etmeyecektir!

Edebiyat, Ekonomi, Yemek, Sanat, Spor, Eğitim ve Siyaseti gelmiş olduğu noktaya getiren ve bunun da ötesine taşıyacak olan yegâne güç eleştiri kültürüdür. Eleştirinin olduğu bir yerde, sürekli gelişim, yenilik, büyüme, ilerleme, aydınlanma ve çağdaşlaşma vardır.

Laf olsun torba dolsun niyetine olumlu ya da olumsuz eleştiriler de, elbette kişiye yapılacak en büyük kötülük olacağı ve kişiyi olduğu noktadan daha da geriye götüreceğini ya da yerinde saydıracağını unutmamak gerekir. Yani, illa bir şeyler söylemiş olmak için ne art ne de iyi niyetli içi boş eleştiriler de yapıp eleştiri kültürüne ihanet edilmemelidir.

Kötüleme de, övgü de bir nevi birer eleştiridir. Haketmediği halde, kötüleyip ya da övdüğümüz kişinin vebali bizim boynumuza olacağı gibi, İyi olmadığı halde birine iyi demek, o kişiyi mevcut (kötü) halinde bırakmak olacağı gibi, iyi olan birine de kötü diye eleştirerek, kişiyi yine mevcut (iyi) hallerinden uzaklaştırmaya ve kötülemek için yeterli olmayacaktır.

Siz, siz olun eleştiriden korkmayın, sizi olumlu ya da olumsuz yönde ve özellikle ölçüsünde eşleştirenlerle daha sık vakit geçirin, size yakınlığı ne olursa olsun, sizi sürekli öven, ya da her dediğinize sen bilin emmi diyenlerden ya uzaklaşın yada bu kişileri kendinizden uzaklaştırın ki başarı merdivenlerini bir bir tırmalayabilesiniz.

✍️Johann Wolfgang Von GOETHE’nin de dediği gibi, “eleştiren bir dost, insanı ilerletir”.