Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Êlih İl Örgütü, 2’nci Olağan Kongresi’ni Eş Genel Başkan Tülay HATİMOĞULLARI’nın katılımıyla gerçekleştirdi. Semra GÜNEŞ ve Azad ESİN’in İl Eş Başkanlığına seçildiği kongre, binleri aşan bir katılımla bir düğün salonunda gerçekleşti.
Kongrede, yakın zamanda yaşamını PKK’nin etkin isimlerinden Ali Haydar KAYTAN, Rıza ALTUN, Sakine CANSIZ ile Mustafa Mesut TEKİK, 23 Ağustos 2024 tarihinde Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde Türkiye’nin hava saldırısında katledilen gazeteci Gülistan TARA, yaşamını yitiren İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya ÖNDER’in fotoğrafları ve “Jin, jiyan, azadî”, “Barış ve demokratik toplum için örgütleniyoruz”, “Sana söz büyük barış bu ülkeye gelecek” pankartları asıldı.
ÊLİH – Kürt halkının ortak talebinin barış ve devletin adım atması olduğunu belirten DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay HATİM OĞULLARI, “Buna sadece Kürt halkının değil Türk, Arap, Laz ve Çerkezlerin, bu ülkede yaşayan 86 milyon yurttaşımızın ihtiyacı var” dedi.
Kongrede, 11 Mayıs’ta İstanbul’da geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı Mustafa Mesut TEKİK için hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı. Saygı duruşuyla başlayan kongrede konuşan mevcut Êlih İl Eşbaşkanı Songül KORKMAZ, Mustafa Mesut TEKİK’in anısına sahip çıkıp mücadeleyi zafer le sonuçlandıracaklarını belirtti.
“ONURLU BARIŞ MÜCADELESİ”
Daha sonra görevden alınarak yerine kayyım atanan Êlih Belediyesi Eşbaşkanı Gülistan SÖNÜK konuştu. Gülistan SÖNÜK, “Kürt halkının verdiği mücadeleyi onurlu bir barışla taçlandırılması ve sürecin ruhuna denk bir mücadele yürütülmesi bizim hedefimiz. Mücadelede yaşamını yitirenlerin anısını yaşatmak için mücadeleden taviz vermeden gece gündüz mücadele edeceğiz” dedi.
Ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay HATİMOĞULLARI, yakın zamanda yaşamını yitiren siyasetçiler Sırrı Süreyya ÖNDER, Mustafa Mesut TEKİK ile Faruk SAĞLAM’ı anarak konuşmasına başladı. Tarihi süreçlerden geçildiğini belirten Tülay HATİMOĞULLARI, şunları belirtti: “Sayın Abdullah ÖCALAN 27 Şubat’ta ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı gerçekleştirmiştir” bu çağrıya kendi örgütü karşılık vermiş ve kendi kongrelerini gerçekleştirmiştir. Bu dönemde özellikle barışın tesis edilmesi ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için önemli adımların atıldığı günlerden geçiyoruz. Bizler bugün Türkiye’de kendi kendimizi yönetebilir bir seviyedeyiz. Demokratik bir seçim olsa belediye sayımızı ikiye katlayacak bir seviyedeyiz. Türkiye’nin nitelik bakımından en önemli siyasi partisi, Türkiye’de temsili bakımından üçüncü büyük siyasi parti ve muhalefetiz. Bugüne başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen ve sömürülenlerin desteğiyle geldik. Şimdi elde ettiğimiz bu başarı ve kazanımları hukuki kazanıma çevirmenin arifesindeyiz. Bunu elbette başarabiliriz. Çünkü buna sadece Kürt halkının değil Türk, Arap, Laz ve Çerkezlerin, bu ülkede yaşayan 86 milyon yurttaşımızın ihtiyacı var. Taybet İnan’ın cenazesi 7 gün sokakta kaldı.
7 gün boyunca orada cenazeye işkence edercesine bekletildi. Oğlu Mehmet İNAN şunu söylüyor; ‘Sayın ÖCALAN’ın çağrısını yürekten destekliyor, ‘devlet adım atsın’ diyoruz. Bedel ödemeyenlerin ‘barış istemiyoruz’ demeye hakkı yok diyor. Cenazesi buzdolabında günlerce bekletilen Cemile kızımızın kıymetli annesi Emine ÇAĞIRGA şunu söylüyor; ‘İki çocuğum gözümün önünde katledildi. Buna rağmen barış diyorum. Bu süreçten umutluyum devlet mutlaka adım atmalıdır’ diyor.
Bu iki örnek Kürt halkının ağır bedel ödemiş Kürt halkının fikrinin özetidir. Özet tek cümle ile şudur; bizler barış istiyoruz devlet adım atsın. Bu salonda anaların, Kürt halkının bu talebini bir kez daha seslendiriyoruz. Devlet adım atsın.”