1974 KIBRIS

Kıbrıs, 1571’de Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmiştir. 1878 yılına kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan ada,1925‘te resmen İngiliz sömürgesi altında girdi.
Doğu Akdeniz’in incisi durumunda olan Kıbrıs, stratejik konumu nedeniyle birçok ülkenin ilgi alanına girmektedir. Ada yıllarca İngiliz, Rum ve Yunanlıların siyasi, ideolojik çekişmelerine sahne oldu. Kıbrıslı Türklerin 1950’lerde özgürlük ve cumhuriyeti ilan etmek istemeleri sonucunda iç çatışmalar yaşandı. 1960’da Cumhuriyeti ilan ettiler. Ancak Yunan ve Rumlar ilanı kabul etmediler ve Kıbrıs Türklerinin üzerinde baskı oluşturdular. Çatışmaların artması sonucunda, Kıbrıs Türkleri ağır kayıplar verdi. Yaşanan insanlık dışı olaylara seyirci kalmayan Türk hükümeti, 1974 yılında “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla hava harekatına başlamış oldu.
1974 yılında gerçekleşen Kıbrıs Barış Harekâtı, Kıbrıs halkının özgürlüğü ve Ada içerisinde barışın sağlanması için atılan büyük bir adımdır. Savaş, Türkiye-Yunanistan arasında da gerilimlere neden oldu.
Stratejik önemi sebebiyle, Kıbrıs halkının güvenliğinin sağlanması ve korunması önem arz ediyor.
Barış harekatının ardından, 1975 de Federe devlet, 1983’te de Cumhuriyetini ilan etti. Kıbrıs’ın kurtuluşu, bölgesel güç dengelerini derinden etkilemiştir. KKTC ülkeler arasında bir sorun olmaktan çıkması, tüm tarafların barış ve istikrarı için hayati önem taşımakta. Geçmişte yaşananlardan ders almak gerekiyor. Kıbrıs halkının ve bölgesel güvenliğin korunması adına, her konuda olumlu adımların atılması elzemdir.
Kıbrıs Barış Harekatı ardından, Türkiye ve Kıbrıs arasında siyasi, askeri ve ekonomik anlamda ilişkiler oldukça ilerledi.
Başkenti Lefkoşa olarak kabul edilen ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş olmuştur. Ülkeyi, Türkiye ve Türk devletler dışında tanıyan olmamıştır. Gelir kaynağının büyük bir kısmını turizim ve eğitimle karşılıyor. Hellim peyniri de oldukça meşhurdur.
Kıbrıs Türk halkının, yaşamış olduğu soykırımı lanetliyor, yapılan barış harekatının, 50. yılını ve Cumhuriyet ilanının 41. yılını kutluyoruz. Böylesi acı bir tarihin bir daha yaşanmaması dileğiyle…
Saygılarımla

Sevilay Arıkan