Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Bağımsız Batman Gazetesi

MELİKE BOZKURT – İMTİHAN VE SABIR

Kuran’a göre sabır, insanın haklı ve doğru çabalarını inanç ve kararlılıkla sürdürmesi, karşısına çıkan zorluk ve olumsuzlukları cesaret ve metanetle aşabilmesidir. Allah’ın dini doğrultusunda yaşama gayretini sürdürüp O’nun ileride vereceği yürütme hükmünü acele etmeden beklemesidir.

EY iman edenler, sabırla ve namazla Allah’tan yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara 153)

“Ant olsun biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz mallarınızdan, canlarınızdan ve ürünlerinizden eksiltmek sureti ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.” (Bakara 155)

“O sabredenler ki başlarına bir musibet gelince, ‘Doğrusu biz Allah’a aitiz ve muhakkak O’na döneceğiz’ derler.” (Bakara 156)

“Bedende baş ne ise imanda da sabır aynıdır. Başsız beden olmayacağı gibi, sabırsız da iman olmaz.” (Hz. Ali)

“Sabır kelimesi, ‘tutmak, tahammül etmek, beklemek, zorluk ve sıkıntılara katlanmak’ anlamlarına gelir.” (İbn Manzur, Lisanu’l Arab, III, 437-443)

“CESARET VE METANET”

Kuran’a göre sabır, insanın haklı ve doğru çabalarını inanç ve kararlılıkla sürdürmesi, karşısına çıkan zorluk ve olumsuzlukları cesaret ve metanetle aşabilmesidir. Allah’ın dini doğrultusunda yaşama gayretini sürdürüp O’nun ileride vereceği yürütme hükmünü acele etmeden beklemesidir. Ayrıca, “insanın dine ve akl-ı selime uymayan işlerden sakınıp nefsine hâkim olmasına da sabır denir.” (Rağıp el-İsfehani, el-Müfredat, s.474)

Sabır, Allah’ın rızasını kazanabilmek için bütün sıkıntılara katlanma, nefse hâkim olma, her türlü zorluğa göğüs gerip ilahi buyrukları yerine getirmektir.

“Allah sabredenleri sever.” (Al-i İmran, 3/146)

Hz. Enes (r.a.) anlatıyor: “Resulullah (a.s.) ölen çocuğu için ağlamakta olan bir kadına rastlamıştı, ‘Allah’tan kork ve sabret’ buyurdu. Kadın, ‘Benim başıma gelenden sana ne’ dedi. Resulullah (a.s.) uzaklaşınca kadına, ‘Bu Resulullah idi’ dendi. Bunun üzerine, kadın çocuğun ölümü kadar da söylediği sözden dolayı utanıp üzüldü. Özür dilemek için doğruca Hz. Peygamber’in kapısına koştu. Ama kapıda bekleyen kapıcılar görmedi, doğrudan huzuruna çıktı ve, ‘Ey Allah’ın resulü, o yakışıksız sözü sizi tanımadan sarf ettim, bağışlayın’ dedi. Hz. Peygamber, ‘Sabretmek, musibetle karşılaştığın ilk anda gösterdiğin metanetindir’ buyurdu.” (Buharî, Cenâiz 43)

“İMAN VE SEBAT”

Çünkü bu durumda gösterilen sabır, kalpteki iman gücünü ve sabır makamındaki sebatı gösterir. Musibetin ateşi sönüp olayın şoku geçtikten sonra genelde herkes sabreder. Önemli ve makbul olan sabır, Allah’ın takdirine itiraz etmeden O’nun tasarrufuna rıza göstermektir.

Sabır, ruhun mertebe kaydetmesinin en önemli nedeni ve iradenin zaferidir.

Biz, Allah katında sabrettiğimiz kadar değerliyiz.

(Müdessir suresi) Ve Li RabbiİMTİHAN VE SABIR

Kuran’a göre sabır, insanın haklı ve doğru çabalarını inanç ve kararlılıkla sürdürmesi, karşısına çıkan zorluk ve olumsuzlukları cesaret ve metanetle aşabilmesidir. Allah’ın dini doğrultusunda yaşama gayretini sürdürüp O’nun ileride vereceği yürütme hükmünü acele etmeden beklemesidir.
EY iman edenler, sabırla ve namazla Allah’tan yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir.” (Bakara 153)

“Ant olsun biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz mallarınızdan, canlarınızdan ve ürünlerinizden eksiltmek sureti ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.” (Bakara 155)

“O sabredenler ki başlarına bir musibet gelince, ‘Doğrusu biz Allah’a aitiz ve muhakkak O’na döneceğiz’ derler.” (Bakara 156)

“Bedende baş ne ise imanda da sabır aynıdır. Başsız beden olmayacağı gibi, sabırsız da iman olmaz.” (Hz. Ali)

“Sabır kelimesi, ‘tutmak, tahammül etmek, beklemek, zorluk ve sıkıntılara katlanmak’ anlamlarına gelir.” (İbn Manzur, Lisanu’l Arab, III, 437-443)

“CESARET VE METANET”

Kuran’a göre sabır, insanın haklı ve doğru çabalarını inanç ve kararlılıkla sürdürmesi, karşısına çıkan zorluk ve olumsuzlukları cesaret ve metanetle aşabilmesidir. Allah’ın dini doğrultusunda yaşama gayretini sürdürüp O’nun ileride vereceği yürütme hükmünü acele etmeden beklemesidir. Ayrıca, “insanın dine ve akl-ı selime uymayan işlerden sakınıp nefsine hâkim olmasına da sabır denir.” (Rağıp el-İsfehani, el-Müfredat, s.474)

Sabır, Allah’ın rızasını kazanabilmek için bütün sıkıntılara katlanma, nefse hâkim olma, her türlü zorluğa göğüs gerip ilahi buyrukları yerine getirmektir.

“Allah sabredenleri sever.” (Al-i İmran, 3/146)

Hz. Enes (r.a.) anlatıyor: “Resulullah (a.s.) ölen çocuğu için ağlamakta olan bir kadına rastlamıştı, ‘Allah’tan kork ve sabret’ buyurdu. Kadın, ‘Benim başıma gelenden sana ne’ dedi. Resulullah (a.s.) uzaklaşınca kadına, ‘Bu Resulullah idi’ dendi. Bunun üzerine, kadın çocuğun ölümü kadar da söylediği sözden dolayı utanıp üzüldü. Özür dilemek için doğruca Hz. Peygamber’in kapısına koştu. Ama kapıda bekleyen kapıcılar görmedi, doğrudan huzuruna çıktı ve, ‘Ey Allah’ın resulü, o yakışıksız sözü sizi tanımadan sarf ettim, bağışlayın’ dedi. Hz. Peygamber, ‘Sabretmek, musibetle karşılaştığın ilk anda gösterdiğin metanetindir’ buyurdu.” (Buharî, Cenâiz 43)

“İMAN VE SEBAT”
Çünkü bu durumda gösterilen sabır, kalpteki iman gücünü ve sabır makamındaki sebatı gösterir. Musibetin ateşi sönüp olayın şoku geçtikten sonra genelde herkes sabreder. Önemli ve makbul olan sabır, Allah’ın takdirine itiraz etmeden O’nun tasarrufuna rıza göstermektir.

Sabır, ruhun mertebe kaydetmesinin en önemli nedeni ve iradenin zaferidir.

Biz, Allah katında sabrettiğimiz kadar değerliyiz..

(“Müdessir süresi”)  “Ve li Rabbike Fasbir”

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER