İSLAMİYETİN BAŞKA BİR ‘FARZI’ DAHA VAR!

Merhametten mi? Adaletsizlikten mi?bilinmez! Lakin, zaman bize maddi olsun, manevi olsun en tarifsiz acıları göstermektedir. her ne kadar hayatın şartlarına riayet etsekte; iyiden, doğrudan ve mutlu olmaktan yana olan cümle yaklaşımlara isyan bayrakları açmış durumdayız.

İnsanlık noktasında yetersiz ve çaresiziz, yaşadıklarımız her ne kadar dilimize uyar gözükse de, gönlümüze uymamaktadır. Oysa ki; Devlet için adalet ne ise beden için merhamet de odur. Makbul olan ise Allah’ın takdirine rıza göstermektir.

Allah kullarını sabır ve vicdanlarıyla imtihan etmektedir. Bu hususla ilgili olarak Kuran’ı Kerim “bütün insanların parmak izleri farklıdır” diyor. Bu demektir ki herkesin imtihanı da farklıdır. İnsanlar; akıl ve ilim seviyelerine göre hesaba çekileceklerdir. Misal sokağa düşmüş biri veyahut İlin Valisi olmuş biri, Allah katında eşittir. Ama imtihanları eşit değildir. Çünkü: “Allah kimseyi gücünün yetmeyeceği şeyle sorumlu tutmaz.” (bakara286). Bu durum Allah’ın ‘merhametin yanında adaletli’ olduğunu göstermektedir.

Zamanla sıkıntılarımız karşısında sabredip direnmeye, toparlanmaya herhangi bir nedenimizin kalmadığını düşünürüz. Oysaki sınanırız.

Garipsememeli ve isyan etmemeliyiz, Allah “Her insanın kaderini; kendi çabasına bağlı kılmış!.”(İsra13). Biz ne yaparsak yapalım adalet terazini öne çekmediğimiz sürece vicdanlarımız sızlayacak, nasibimize düşen sadece olumsuzluklar olacaktır.

Evrende gözle görülmeden işleyiş yapan bir vicdani düzen var. Bu düzende vicdanlara adaletle tercüman edilmezse; iyilik kötülükle, ateş suyla, altın ateşle kadın altınla, erkek kadınla, imtihan edilecektir.

“Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah’tan korkup sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.” (Maide 8.Ayet). Bu ayeti yorumlarken, dikkate alınması gereken çok önemli bir husus olduğu kanaatindeyim. Ayete göre adaletli olmak “farz”dır. Allah, inanan herkese adaletli olmayı emretmiştir. Devletin hazinesine düşen adalettir, insanın erdemine düşen merhamettir.