1- Cennete girebilecek standartta olan müminler 2- Cennete giremeyecek olan müminler.
Sadece inananlardan Allah’a ulaşmayı dileyenler, Allah’ın cennetine girebilirler. Yoksa Allah’a mülaki olmayı dilemeyen ama Allah’a inanan hiç kimse İslam’ın 5 şartını yerine getirerek cennete giremez.
Öyleyse imanla İslam birdir. Bu durumda kendisinde tasdik ve ikrar bulunan kimsenin ben Allah’ı tasdik ediyorum. Allah’ın birliğini tasdik ediyorum ve bunu hepinize söylüyorum diyen kişinin ben hakiki müminim demesi yerinde olur, diyor. Hayır hakiki müminler Enfal süresinin 4. ayeti kerimesindeki hak müminlerdir. Hakiki mümin hak mümindir. Onların da vasfı başkalarından farklılığı Allah’a inandıktan başka Allah’a ulaşmayı dilemiş olmalarıdır.
Sevgili kardeşlerim, burada çok büyük bir farklılığı görüyoruz. İmanın itikat açısından iman diye değerlendirenler o istikamette bir dizaynı bir ölçü olarak kabul edenler burada bir büyük hatanın içine düşüyorlar. Biliyoruz ki bu söylediklerimiz birçok kişinin hiç bilmediği konular. Eğer Allahu Teala bunları bize öğretmeseydi biz de bilmiyor olacaktık. Ama hepsi Kur-an menşelidir.
İman inanç ifade eder. İslam ise teslim olmayı ifade eder. İman inanç hudutları içinde Allah’a inanmak Allah’a güvenmek anlamı taşır. Ve salt bu açıdan, sadece Allah’a inanıyor diye kimse Allah’ın cennetine giremez.
Allah’ın cehenneminde bir süre kalıpta oradan çıkıp cennete girmek diye bir şey Kuran’ı Kerim’de mevcut değildir. Tam 29 tane ayet-i kerime cehenneme giren kişinin cehennemde ebediyen kalacağını ifade ediyor. Bakara süresinin 80., 81. ve 82. ayetlerini inceleyen kardeşlerimiz görecekler ki örnek verdiğimiz sadece bu ayetler cehennem ve cennetin ebedi olduğunu görecekler.
Din adına okullarımızda öğretilen bütün ana konular Kur-an ile karşılaştırılınca göreceksiniz ki yanlışlarla dolu. Onun için Peygamber Efendimiz (S.A.V) diyor ki:
‘‘Benim hadislerim tartışılacaktır. Kuran’a bakın’’ Allahu Teala’da Kuran’a ‘‘sımsıkı sarılın’’ diyor. Kur-an, Allahu Teala’nın lafzıdır. Allahu Teala, Kuran’ı Kerim’in ruhunu da lafzın arasına koymuştur. Ve yaşayanlar bilir, okuyanlar değil.
Sevgili kardeşlerim, kişi Allah’a inanıyor. Bu kişi 80 yaşına kadar yaşamış. 15 yaşında sorumluluğunu idrak etmiş. İslam’ın 5 şartını yaşayarak, 65 yıl 5 şartı gerçekleştirmiş ve cennetlerden cennet beğenmiyor. Ama bu kişinin gideceği yer cennet değildir, cehennemdir. Sadece bir ayet-i kerime Kehf süresinin 105. ayet-i kerimesi bunu ispata yeter.
18/KEHF-105 işte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O’na mülâki olmayı (ölmeden evvel ruhun Allah’a ulaşmasını) inkâr ettiler. Böylece onların amelleri heba oldu (boşa gitti). Artık onlar için kıyamet günü mizan tutmayız.
Kim Allah’a mülaki olmayı, Allah’a insan ruhunu hayattayken ulaşmasını inkâr ederse, onların amelleri boşa gider.
Allah’ın kurtuluş reçetesi; Allah’a mülaki olmayı, ruhu Allah’a hayattayken ulaştırmayı dilemekle başlar. Sadece böyle bir talebin sahibi olan kişi, cennete girebilir. Allah’a ulaşmayı dilemedikçe kişinin cehennemden kurtulması mümkün değildir.
Allah’a ulaşmayı dileyen kişi sadece 1 kat cennetin sahibidir. Mürşidine ulaşıp tabii olmadan ölürse 1. kat cennete girecektir.
Tabi oldu; ruhu mutlaka vücudundan ayrılacaktır. Allah’a doğru yola çıkacaktır. Bu yolculuğun hangi noktasında ölürse ölsün kişi mutlaka ruhu Allahu Teala’ya onun tarafından ulaştırılmadan evvel ölmüş olacaktır. Bu kişinin gideceği yer 2. kat cennettir.
Ruhu Allah’a ulaşan kişi ise 3. kat cennetin sahibi olur. Buraya kadar olan kesim Allahu Teala tarafından garanti edilmiştir.
Daha sonra kişi, zikrini günün yarısının ötesine geçirecek ve Zahid olacak, ondan sonra da biraz daha zikrini artırdığında fizik vücudunu Allah’a teslim edecektir. Bir kişinin fizik vücudunu Allah’a teslim edebilmesi için mutlaka zikrini 12 saatten öteye taşıması gerekir. Sadece onlar Zahid olabilirler. Daha sonra kişi daimî zikre ulaşacak, nefsini Allah’a teslim edecektir. Sonra Allahu Teala ona ihlas makamında Tövbe-i Nasuh yaptıracak, kişi muhlis olacak ve 6. kat cennetin sahibi olacaktır. Sonrada Salah makamında iradesini de Allah’a teslim ederek 7. kat cennetin sahibi olacaktır. Allah ile olan ilişkilere dikkatle bakın. Teslimler, kişi her teslimde daha üst boyutta bir cennet saadetine ulaştırır. İnsanlar diyorlar ki; ‘‘İmanla İslam yani teslim aynı şeydir.
İslam kelimesi silm’’ kökünden, teslim kökünden gelir, selam kelimesi, selamet kelimesi de aynı kökten gelir. Ama İslami Akaid açısından sadece bir inanç vasfına büründürmek, bütünüyle İslam’ı devreden çıkarmak demektir. Öyleyse muhtevaya iyi bakalım. Allah razı olsun…
YORUMLAR